Kurban Bayramı
Kurban bayramından bir gün önce yani arefe günü babam ve amcalarım kurban bayramında kesmek için tosun getirdiler. Tosun ilk geldiğinde ondan o kadar korkmuştum ki... Gece, kurban bayramı heyecanından dolayı zar zor uyuyabildim. Sabah saat üç civarında babamgilin uyandığını duyunca ben de uyandım. Üç buçuğa kadar hazırlandık, kahvaltımızı yaptık. Sabahleyin babam, annem ve kardeşlerimle bayramlaştım. Babam, kardeşlerime ve bana harçlığımızı verdi. Sonra amcalarım geldi ve onlarla da bayramlaştık. Onlardan da harçlığımızı almıştık.
Kuzenimle birlikte tosunun yanına gittik, amcalarım ve babam da ardımızdan geldiler. Tosunu kesmek için arka tarafa kepçe gelmişti. Kasap da gelince tosunun kafasına çuval geçirdiler, ayaklarını iple bağladılar. Ayağına bağlanmış ipleri de kepçeye bağladılar. Kepçenin yardımıyla tosun havaya kaldırıldı. Kasabın bıçakları çok sivriydi. Tosunun boğazını kestiler ve daha sonra parçalara ayırdılar. Evin önünde et doğruyorlardı. Birkaç saat sonra ayırdıkları etle sac kavurma yaptık. Kuzenimle birlikte komşuları çağırmaya gittik. Gelip hep birlikte kavurmamızı yedik.
Daha sonra kuzenimle birlikte poşetlenmiş etleri alıp payları dağıtmaya çıktık. Şeker toplayan birçok da çocuk görüp onlarla da bayramlaştık. Yorgun argın eve döndüğümüzde kuzenimle birlikte et dağıtmak için ziyaret ettiğimiz evlerde bize verilen şekerli yedik. Kurban bayramının diğer günleri ise akraba ziyaretleriyle geçmişti. Bayram, bu senenin en yorucu ve en keyifli günleriydi diyebilirim...
Çağdaş Bulut
Bence unutamadığın anılarını sık sık yazmalısın. Çok güzel.
YanıtlaSil