Kardeleni Canlandıran Çoban
Sarp dağlarda karı delerek çıkan kardelen, zor koşullarda var olmuş; ilkbaharın taze günlerini sayarken açmış. Hafif rüzgârda, zifiri karanlıkta rengini geceye salmış, gövdesi narin bir biçimde savrulurken gün doğmuş. Bir çoban, keçilerini sabah otlatırken kardelenin bulunduğu yere gelmiş. Çobanın yanında Mark adlı küçük dostu, köpeği de varmış. Çoban, heybesinden biraz peynir ve biraz ekmek çıkarıp yemeğini yedikten sonra yerinden kalkmış.
Kalktığı esnada altında buz mavisi, bitişik yapraklı güzeller güzel kardeleni fark etmiş. Ama ne yazık ki çoban kardelenin üzerine oturduğu için kardelen dalından kopmuş, ezilmiş bir hâlde duruyormuş. Çoban hemen eve koşup bir çubuk, bir saksı, biraz su ve biraz da bitki gübresi getirmiş. Çoban dağa tekrar vardığında keçilerinin kardeleni neredeyse yemek üzere olduğunu fark etmiş. Hemen keçileri oradan uzaklaştırmış ve kardelene bakmış. Kardelen tekrar canlanamayacak gibi duruyormuş. Çoban çok üzgünmüş.
Akşam eve gittiğinde annesi ona üzüntüsünün sebebini sormuş ve çoban her şeyi anlatmış. Annesi ertesi gün sabahtan şehre gitmiş ve bir kardelen tohumu bulmuş. Tohumu oğluna vermiş ve "Yavrucuğum seni çok seviyorum, al bunu kardelenin ezildiği yere ek." diyerek tohumu çobana vermiş. Çoban heyecanla tohumunu ekmiş, sabırla geçen bir yılın ardında kardelen oracıkta karları yırtarak başını göstermiş. Çoban hem annesiyle hem de kendisiyle gurur duymuş...
Erencan Güçük
Tebrik ederim.başarılar dilerim.
YanıtlaSilÖykü yazmaya devam etmelisin, ellerine sağlık çok güzel bir metin.
YanıtlaSil