Gizli Piknik - Yasemin Esra Çalıkuşu

Gizli Piknik

Bir gün babaannemlerdeyken Sultan halam telefonda Ayşe halamla konuşuyordu. Konuşma esnasında piknik lafını duyunca hemen heyecanlandım. Tam kapının önünden annem geçince fırsat bulup hemen izin istedim. Annemden biraz da olsa izin aldım. Sultan halam oraya kuzenlerimin de geleceğini söyledi. Ben daha da heyecanlandım. 

Sabah uyandığımda halama ne zaman gideceğimizi sordum. Sultan halam, "Gidince görürsün." dedi. Sonra öğrendim ki akşam Ayşe halamlarda kalıp sabah gidecekmişiz. Ayşe halamlara gitmeden önce kardeşimi bir şekilde kandırmam gerekiyordu. Kardeşimi okula gitme bahanesiyle kandırdım. Akşam olunca Ayşe halam döşekleri serdi ve uyuduk. Sabah kalktığımda Sultan halam, Ayşe halam ve babaannemin uyanmış olduklarını gördüm. Ama Kader halam hâlâ uyuyordu. Pikniğe gidecek kişiler; Ali, Rüveyda, Gülce, Zehra, Murat, Ayşe halam, Elif yengem, Kader halam, Sultan halam, babaannem ve bendik. 

Durağa gidebilmek için epey yürüdük. Otobüs biraz geç kalınca tedirginleştik. Gelen geçene sormaya başladık. Sonunda otobüs gelmişti... Hepimiz otobüse bindik ve bir durakta indik. O durakta başka bir otobüse bindik. Otobüs bizi piknik alanına kadar götürdü. Hepimiz hızlıca parka gittik. Parkta oynarken bizi kahvaltıya çağırdılar. Kahvaltımızı yapıp yine parka gittik. 

Daha sonra parka bir kamyon dolusu çocuk geldi. Benle Gülce tahterevallide sallanırken bir kel çocuk gelip inmemizi söyledi. İtiraz edince çocuk vazgeçip gitti. Sonra öğle yemeğini yedik. Öğle yemeğinden sonra biraz etrafı gezdik. Bir tane geminin yanına geldik. Gemi çok büyüktü ve altında bir sürü yavru köpek vardı. Köpekler yüzünden sadece bir iki fotoğraf çekinip gittik. En sonunda birer dondurma alıp hepimiz evlerimize döndük.

Tek sıkıntı ise kardeşimin beni hâlâ okulda sanmasıydı...

Yasemin Esra Çalıkuşu